CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı: 50+1 sistemi ittifak yapmaya mecbur bırakıyor

Karar TV'de konuşan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti'nin 'Hür ve müstakil' açıklamaları sonrası muhalefet bloğunun yerel seçimlere ittifaksız gitmesini değerlendirdi. Mevcut 50+1 sisteminin siyasi partileri ittifak yapmaya zorunlu kıldığını belirten Salıcı, '50+1 sistemi ittifak yapmaya mecbur bırakıyor. Bu sistemde, ittifak partisini ve ittifak siyasetini nasıl ortadan kaldıracaksınız' dedi.

MUSTAFA SİVİŞ | KARAR

KARAR TV’de yayınlanan Bi' Karar Ver programında Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti'nin yerel seçimlere ittifaksız gitmesinin siyasi karşılığını ve mevcut sistemin partilere dayattığı koşulları değerlendirdi. Hali hazırda uygulanan sisteme göre, Cumhurbaşkanı olabilmek için %50'den fazla oy almanın gerektiğini ve bunun da partileri ittifak yapmaya mecbur bıraktığını belirtti.

Salıcı, '50+1 sistemi ittifak yapmaya mecbur bırakıyor. Cumhurbaşkanı’nın %50’den fazla oy almak zorunda olduğu bir sistemde, ittifak partisini ve ittifak siyasetini nasıl ortadan kaldıracaksınız. Yıllardır Türkiye’yi tek başına yöneten Ak Parti, ittifaka ihtiyaç duydu. Yani MHP ile durduk yere mi bir araya geldiler, 50+1’i geçmek için ittifak yaptılar. Baktılar bu da yetmiyor başka partileri de dahil ettiler. Bu sistem sizi ittifak yapmaya zorluyor' ifadelerini kullandı.

İşte, CHP'li Oğuz Kaan Salıcı'dan kritik değerlendirmeler...

‘AKŞENER’İN MASADAN KALKMASI TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ BİR KRİZİDİR’

‘Biliyorsunuz masadan kalkma meselesi oldu. Sonra da iki belediye başkan arkadaşımız, Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak ilan edildi. Meral Hanım bu süreçte, o arkadaşlar ilan edildikten sonra masaya döndü. Yani şöyle bir durum ortaya çıktı, sanki o arkadaşların Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olması Meral Hanım’ın masaya dönmesini kolaylaştırdı ya da bu görüşmenin bir parçasıydı. Meral Akşener’in masadan kalkma olayı, son dönem Türkiye’sinin önemli bir krizidir. Bunu böyle görmek lazım. Sonra dönüp de seçmene ‘Biz birçok badire ile bu arkadaşları Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı yaptık, meydanlarda sizden oy istedik, Sn. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olsun dedik, şimdi de onların belediye başkanı olmasını doğru bulmuyoruz herkes kendi partisinin adayını desteklesin. Hatta ittifak meselesini de ortadan kaldıralım’ derseniz, bu sistem sizin demenizle ortadan kalkmaz. Yukarıda 50+1 sistemi var. Cumhurbaşkanı’nın %50’den fazla oy almak zorunda olduğu bir sistemde, ittifak partisi ve ittifak siyasetini nasıl ortadan kaldıracaksınız?'

'50+1 SİSTEMİ İTTİFAK YAPMAYA MECBUR BIRAKIYOR'

'Yıllardır Türkiye’yi tek başına yöneten Ak Parti, ittifaka ihtiyaç duydu. Yani MHP ile durduk yere mi bir araya geldiler, 50+1’i geçmek için ittifak yaptılar. Baktılar bu da yetmiyor başka partileri de dahil ettiler. Bu sistem sizi ittifak yapmaya zorluyor. Birbirleri ile aynı görüşe yakın olan partileri ittifak yapmaya yöneltiyor ama Ak Parti bunu da yerle bir etti. DSP ile HÜDA-PAR’ı aynı paketin içerisine alabildi. Aklımızla dalga geçer gibi bir durum ortaya çıkardı. Ama 50+1’in yarattığı arızalar da var. Bu sistem devam ettiği sürece böyle şeyler olmaya devam edecek. Dolayısıyla İYİ Partili arkadaşların bunu izah etmekte zorlandığı kanaatindeyim. İkinci olarak da mesele sadece Mansur ve Ekrem Bey olsaydı sadece İstanbul ve Ankara’da zorlanırlardı. Ekrem Bey ve Mansur Bey’in yönetmediği illerde de zorlanıyorlar. Bu biraz da sizin ‘Hür ve müstakil’ siyasetinizin toplum tarafından ne kadar kabul görüp görmeyeceğini gösteriyor. 31 Mart, böyle bir seçim olacak. İttifaktan ayrılmanın tanımlaması yapılarak seçime gidiliyor, o tanımlama da İYİ Parti tabanında veya toplum kesimlerinde partiye bir desteğe dönüşecek mi, dönüşmeyecek mi? Eğer dönüşürse, örneğin İYİ Parti genel seçimlerden aldığından daha fazla bir oy alırsa ya da birçok yerde belediye kazanırsa, o zaman ‘Hür ve müstakil durdu’ diyeceğiz. ‘Meral Hanım bir yol açtı ve vatandaş da bunu doğru buldu’ diyeceğiz. İttifaklara rağmen vatandaş bunu doğru bulmuş deriz. Ben çok fazla öyle bir manzara ile karşılaşacağımız kanaatinde değilim.’

yeni-proje-17-002.jpg

İTTİFAK FİKRİ Mİ KAYBETTİ?

‘Bence ittifak fikri kaybetmedi, ittifak yanlış değildi, doğruydu. İttifakın zihinsel arka planını ören bir iş de yaptı. İşte, mutabakat metni ortaya çıktı. 2300’e yakın maddede işbirliğine varan bir metin hazırlandı. Bu, Türkiye siyaseti açısından çok kıymetliydi. İttifakın bileşenlerine, onların hangi siyasi temsile sahip olduğuna baktığınızda da bu çok kıymetli bir şey. Peki, nerede sorun vardı? İttifak sonuç alamadı, siyasi bir neticeye ulaşamadı. İttifaklar kötü anlamına gelmiyor. Seçimin doğal koşullarını göz ardı ederseniz böyle bir çıkarıma varabilirsiniz. 2019 yerel seçimlerinde biz İYİ Parti ile ittifak yapmıştık, bu seçimlerde ittifak yok. O zaman, bazı yerlerde HDP ‘Size rağmen biz aday çıkarmayacağız’ dedi. Adaylara bakacaklarını ve bazılarını da destekleyeceklerini söylediler. Dolayısıyla bu seçimde İYİ Parti ile hiçbir ittifak yok. 6 Masayı oluşturan partilerin de hiçbiriyle ittifak yok. Peki, bu bizi çok daha güçlü bir pozisyona mı getiriyor? Meseleye buradan bakmamız gerekiyor, biz de ittifaklara meftun değiliz. İlla da her yerde ittifak olsun, herkes kardeş olsun diye bir duygu içerisinde değiliz. Birincisi, siyasetin realitesini görmemiz gerekiyor. İkincisi, iktidarın yaratmaya çalıştığı bu kutuplaştırma söylemini ortadan kaldıracak bir iş yapmamız lazım. İttifaklar, bu anlamda toplumsal tabanların yakınlaşmasını sağlayacak bir iş yapıyordu, bir anlam ifade ediyordu. Şimdi, ittifaklar olmadığında biz daha güçlü, başarılı oluyorsak o zaman konuşulur. İlla birbirimizle kötü geçinmek zorunda değiliz, ittifak yapmayalım denir. Bu bize bir güç algısı yaratacak mı yaratmayacak mı, önemli olan soru bu bence. Cumhur İttifakı tarafına bakıyorsunuz, ittifakı dağıtan bir yaklaşım yok. En çok tartışılan YRP dahil olmuyor ama onlar ittifak ile gitmekten gayet memnun duruyorlar. Biz, şu anki 5 yıldır vatandaşlara hizmet etmiş CHP’li belediyelerin gücünün üzerine bir de ittifakları eklemiş olsaydık belki de çok daha fazla yerde sonuç alacaktık. Bunu söylemek için daha erken ama vatandaşlar partilere oy verirken hem yerel seçim olduğu için belediye başkan adayına, hizmete bakarak hem de güç algısına bakarak oy veriyor. Kim kazanır diye de bakıyor.

‘YRP’NİN TÜRKİYE’Yİ İLERİYE GÖTÜRECEK FİKİRLERİ YOK’

‘Ak Parti’nin ideolojik köklerinden neşet ettiğini söyleyen bir parti, liderin soyadı Erbakan, parti adı Yeniden Refah, amblemi Refah Partisi’ninki ile aynı olarak başak. Ve mevcuttaki yapıyla ilgili sıkıntısı olan Ak Parti seçmeni, orada siyaset yapan kişiler koptu ve YRP’ye geçti ve anlamlı bir siyasi mücadele yürütüyorlar. Dolayısıyla böyle bir seçmen, böyle bir siyasi tabana hitap eden bir bakışları var. Bazı konularda da Ak Parti’den daha radikaller, hatırlarsanız aşı karşıtı bir süreç yürüttüler. Ak Partililerin inanmadığı ya da düşünüp de söyleyemediği şeyleri kamuoyunun önünde söylediler. YRP iktidar ile çok didişmeyerek daha avantajlı bir konum alıyor, ben öyle düşünüyorum. Bir yandan da kendisinin ayrı olduğunu ifade ediyor. YRP’nin yerel seçimlere ayrı giriyor olması açıkçası bir tür kendi rüştünü ispat etme çabasıdır. Eğer buradan Türkiye çapında %4-5 gibi anlamlı bir oy oranı ile çıkarsa bu saatten sonra bence kendi rüştünü ispat etmiş ya da önemli adım atmış bir siyasi partiye dönüşür, anlamlı bir şeydir. Fikirleri ile Türkiye’ye çok bir şey katar mı? Türkiye’yi ileriye götürecek fikirleri öne sürdüklerini düşünmüyorum. Hayırlı bir şey çıkmaz.’

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Bunlar da İlginizi Çekebilir