Geçmişi 545 yıl öncesine dayanıyor! Padişahlar kayıkla gelerek ziyaret ederdi: Şimdiki hali ise içler acısı

Geçmişi 545 yıl öncesine dayanıyor! Padişahlar kayıkla gelerek ziyaret ederdi: Şimdiki hali ise içler acısı

Edirne'de geçmişi 545 yıl öncesine dayanan, tarihi Kasımpaşa Camisi'nin son hali içler acısı. Kubbe ve duvarlarında çatlak oluşan ve definecilerin kazılarından dolayı yıkılma noktasına gelen Tunca Nehri kıyısındaki tarihi caminin restore çalışmaları için Edirne Valiliği harekete geçti...

Edirne'de Tunca Nehri kenarında dönemin Osmanlı padişahları Sultan 2'nci Murad ile oğlu Fatih Sultan Mehmet'e de vezirlik yapan Kasımpaşa'nın 1478'de yaptırdığı tarihi cami, duvarları ile kubbesinde oluşan çatlaklardan dolayı şimdilerde yıkılma tehlikesiyle burun buruna.

Bölgeden Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattının geçmesi ile birkaç yıl önce önce taşınması ardından yukarı kaldırılmasına karar verilen cami, özellikle definecilerin yaptığı kaçak kazılardan dolayı büyük hasar aldı. Padişahların nehirden kayıklara binerek gelerek namaz kılıp ibadetlerini yaptığı tarihi yalı cami, bugünlerde uyuşturucu bağımlılarının da mekanı haline geldi. Cami içerisinde ve dışında definecilerin, yalnızca yapıya değil bahçesindeki kabristanlara da büyük oranda zarar verdiği gözlere çarptı.

s-h-2-1.jpg

YERİNDE RESTORE EDİLECEK

Harabeye dönen tarihi camiye giderek son halini inceleyen Edirne Valisi Yunus Sezer, caminin Edirne tarihindeki önemine değinerek, "Evliya Kasımpaşa Camisi tarihi bir cami. Aldığımız bilgilerde yukarıdaki Osmanlı sarayından kayıklarla gelinip rıhtımı olan, külliyesi olan bir cami, gelinip cuma namazları kılınan bir yer. Gezince ben de çok etkilendim. Evliya Kasımpaşa'nın da türbesi orada. Burada bir yarım minare var, biraz da sembolü olmuş halde. Burasının taşkın sahası olması nedeniyle su basma riskine karşı taşınması gündeme gelmiş. 2'nci bir projede de burasının 3 metre kadar yükseltilmesi gündeme gelmiş. Gelinen noktada burasının yerinde restore edilmesi daha uygun diye düşünüyorum. 20 yıllık süreçte 2 ya da 3 defa çok yüksek olmamak kaydıyla su baskını olmuş. Burasının mimarisi de taşınmaya çok uygun değil. Çünkü tuğla bir mimarisi var. Sökülüp taşınması büyük bir tahribata sebep olabileceğinden söz ediyor arkadaşlar.

Şu andaki kanaatimiz, çevre düzenlemesiyle beraber yerinde restore edilmesi. Daha önce yatırım programına girmesi noktasında bir söz alınmış, bugün de biz Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle tekrar görüştük. Burasının inşallah yapımıyla ilgili olarak bir karar aldık. Projeyi de Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz hızlı bir şekilde iletecek onaylanmak üzere. Süreci başlatacağız burayla ilgili" sözlerini kullandı.

s-h-2-2.jpg

KADERİNE TERK EDİLMİŞ YAPI OLARAK DİKKAT ÇEKİYOR

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç ise caminin tarihsel yapısına değinerek önemli bilgiler aktardı. Beksaç, "Evliya Kasımpaşa Camisi Edirne'nin aslında en güzel camilerinden biri. Fakat en unutulmuş, kaderine terk edilmiş yapılarından biri olarak da dikkat çekmektedir. Mimari stili açısından da cami Edirne'deki en farklı camilerden birisi olarak dikkat çekiyor ve Edirne'nin olgunluk döneminin Osmanlı yapıları arasında farklı bir yeri var. Fakat bu cami yıllardır unutulmuş, kaderine terk edilmiş halde. 19'uncu yüzyılda çekilmiş olan fotoğrafları itibariyle baktığımız zaman caminin çok daha canlı ve çok daha bakımlı görüntüsü var. Anlaşıldığı kadarıyla 19'uncu yüzyıl sonrasındaki bölgedeki yerleşim sisteminin değişmesiyle birlikte caminin etrafında bulunan yerleşim alanlarının terk edilmesi ve farklı bir kimlik kazanmasıyla birlikte cami kaderine terk edilmiştir. Daha sonra nehir yataklarındaki değişiklikler ve yükselmeler nedeniyle sürekli su baskınlarına maruz kalması da yapının terk edilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bunlar dışında maalesef Evliya Kasımpaşa Camisi kaderine terk edilmesiyle birlikte büyük bir tahribat görmüş, kabristan hemen hemen yok olmuştur. Ve içerisi de çok lüzumsuz kişilerin, çok uygunsuz kişilerin ziyaret edip kullanmaya başladığı bir duruma düşmüştür ve camiye bugünkü şekliyle baktığımız zaman yani dini bir yapıya yakışmayacak bir şekilde kullanılma alanına sahne olduğu görülmesi de üzücüdür. Bu ecdada karşı bir saygısızlık, birçok üzücü bir durumdur" dedi.

s-h-2-3.jpg

EN BÜYÜK ZARARI DEFİNECİLER VERDİ

Definecilerin yaptığı kazıların sonucunda caminin büyük bir hasar olduğunu söyleyen Beksaç şöyle konuştu:

"İlginç olan define kazıları. Tabi ki bir İslami mezarlıkta define kazısı yapacak kadar yani akılsız birini düşünemiyorum. Bir İslami mezarlık kazmak, oradaki ecdadının son kalıntılarını rahatsız etmek gerçekten çok üzücü ve günah. Yani buna akıl sır erdirmek de mümkün değil. İslami mezarlıkta hiçbir şey bulmak mümkün değildir. Yani definecilerin verdiği zararın haddi hesabı yok. Özellikle kabristanda ve binanın içinde de bu defineci tahribatlarını da görebiliyoruz. Bu aptalca yapmış olduğunuz kazılar sadece etrafı tahrip etmekten başka, binaları tahrip etmekten başka, kabristanları tahrip edip buradaki mevtaları rahatsız etmekten başka hiçbir işe yaramaz. Hiçbir İslami mezarlıkta ve Hıristiyan mezarlığında bir define bulmanız mümkün değil. Hatta bir Musevi kabristanlığında da define bulmanız mümkün değil. Yani böyle bir şey mümkün değil. Öyle mantıksız bir kazmanın sadece geçmişe zararı var. Geçmişin hatıralarını yok etmekten başka da bir şey değil”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN